Hamileliğin başarısız olması çocuk sahibi olmak isteyen bireyler ve çiftler için çok büyük duygusal sorunlar yaratmaktadır.
Amacımız düşüğün ardında biyolojik bir sebep olduğunu ve kadınların yenilikçi teknolojilerimiz sayesinde başarılı şekilde hamile kalabileceklerini göstermektir.
DÜŞÜK YAYGIN BİR DURUM MUDUR?
Tuhafınıza gidebilir ancak düşük yaygın bir durumdur. Araştırmalara göre hamileliklerin dörtte biri ile dörtte ikisi düşük ile sonuçlanmaktadır. Çoğu zaman düşük hamileliğin erken dönemlerinde gerçekleşmekte ve kadınlar regl olduklarını düşünerek hamile olduklarının farkına varamamaktadırlar. Bu kayıplar bazen kan tahliliyle (kimyasal hamilelik de denir) ortaya çıkarılabilir ancak bu noktada başka bir kanıt yoktur.
DÜŞÜKTEN SONRA HAMİLE KALMAK İÇİN NE YAPMALIYIM?
Bir (hatta iki) kere düşük yapmış olmak bir daha çocuk sahibi olunamayacağı anlamına gelmemektedir. Düşükten sonra çocuk sahibi olmak çok normal olup umutlu olmak için pek çok sebep vardır. Yardımcı olabiliriz.
DÜŞÜK NEDİR?
Düşük, hamileliğin 20. haftadan önce aniden sonlanması olarak tanımlanmaktadır. Nükseden hamilelik kaybı ya da nükseden düşük, peş peşe birden fazla düşük yaşanması durumunu ifade etmektedir.
Düşük belirtileri arasında vajinal kanama, sırt ağrısı, karın ağrısı, ateş, şiddetli kramplar ve gri dokulu kan pıhtıları yer almaktadır.
Pek çok farklı durum düşüğe sebep olabilmektedir.
Birçok vakada embriyodan kaynaklanan genetik bir sorundan ötürü hamilelik sona ermektedir. Embriyo içindeki kromozomların sayısındaki dengesizlik (anöploidi olarak da bilinir) çoğu zaman düşükle sonuçlanmaktadır.
DÜŞÜK NEDEN OLUR? yada DÜŞÜĞÜN SEBEPLERİ NELERDİR?
GENETİK ANORMALLİKLER
Anne, baba ya da her iki taraftaki kromozom anormallikleri ilk üç aylık dönemdeki kayıpların %50-60’ını açıklamakta ve erken dönem düşüklerinin en yaygın sebebi olarak dikkat çekmektedir. Anormal kromozom fazlalığı ya da azlığı olarak açıklanabilen anöploidi genetik anormalliğin en yaygın türüdür.
YAŞ
İleri yaştaki kadınlar hamileliği etkileyebilen sağlık sorunlarına karşı daha büyük risk altında olduklarından ve bu kadınların kromozom bozukluğu olan yumurtalara sahip olmaları daha muhtemel olduğundan, yaş düşük sorununun yaygın bir sebebidir.
ANATOMİK ANORMALLİKLER
En yaygın anatomik anormallik kusurlu rahim ya da özellikle septalı rahimdir. Rahim içerisindeki fibroidler ya da polipler de düşükle ilişkilidir ancak bu oluşumlar ameliyatla alınabilirler.
İMMÜNOLOJİK FAKTÖRLER
Plasental yetmezlik ve düşük anormal kan pıhtısından kaynaklanabilmektedir. Anormal pıhtının yaygın sebepleri arasında antifosfolipid sendromu (APAS) ya da lupus antikoagülanı yer almaktadır.
ENDOKRİN SORUNLARI
Hormonlar, özellikle de tiroit rahatsızlığı ve hipofiz bezi sorunları ile ilişkili olan hormonlar dengesiz hâle geldiğinde düşük yapma olasılığı artmaktadır.
Düşük tedavisi tamamen ilk doğurganlık testlerinin sonuçlarına bağlıdır.
- Test sırasında hormonsal bir sorun tespit edilirse ilaçla tedavi uygulanabilir.
- Bununla beraber, rahimde yapısal bir sorun görülürse cerrahi tedavi uygulanabilir. Her özel vakada cerrahi jinekoloji tedavisinin (fibroid alımı gibi) gerekip gerekmediğine, gerekiyorsa ne zaman için gerekli olduğuna doktorunuz karar verecektir.
- Diagnostik testlerde üreme sisteminize dair yapısal bir sorun, kromozom sorunları, hormon sorunları ya da miyom gibi sorunlar çıkmazsa Boston IVF’deki doktorunuz regl döngünüz normale döndüğünde (genellikle düşükten 4 ila 6 hafta sonra) tekrar hamile kalmaya çalışmanızı önermektedir.
DÜŞÜK NASIL ANLAŞILIR?
PGS ve IVF
Hamileliğin sona ermesindeki en yaygın sebep bir embriyoda yanlış sayıda kromozom olmasına neden olan anöploididir.
Pek çok düşük vakası bu kromozom anormalliklerinden kaynaklandığı için tedavilerden biri implantasyon öncesi genetik taramaya (PGS) dayanmaktadır. Bu test IVF aracılığıyla implantasyon öncesi embriyoların genetik analizine olanak tanımaktadır. Genetik testleri sağlıklı hamilelik ve doğum şansını arttırırken embriyologların sağlıklı ve kromozomları normal olan embriyoları kullanmalarına olanak tanıyarak düşük olasılığını azaltmaktadır.
KAN TESTİ
Kan testi hamileliği etkileyen progesteron ve tiroit hormonları gibi hormonların sayısı hakkında bilgi verir.
ULTRASON
Ultrason cihazı organların ve diğer yapıların görüntülerini yansıtmak için ses dalgaları kullanır ve doktorların kısırlığa ve düşüğe sebep olabilecek fibroid, polipleri ve rahim oluşumlarını bulmalarına olanak tanır.