Yaşlandıkça daha çabuk yoruluruz. Bu enerji kaybı yalnızca nasıl hissettiğimize değil nasıl göründüğümüze de yansır.
Hücreler sağlıklı yapılarını devam ettiremediği veya kendilerini düzgün onaramadıkları zaman deride kırışıklıklar, sarkma ve yaşlanmaya bağlı dışa vuran diğer bulgular ortaya çıkar.
Yeni bir çalışma cilt yaşlanmasına karşı tanıdık ve hayati bir besinle savaşabileceğimizi göstermiştir:
<h4><strong>Coenzyme Q10</strong></h4>
<h5><strong>Mitokondrinin Rolü</strong><strong> </strong></h5>
<ul>
<li>Mitokondriyal yaşlanma teorisine göre dejeneratif yaşlanmanın nedeni enerji kaybıdır.</li>
<li>Mitokondriler hücrelerimizin minik enerji santralleridir. Besin moleküllerini yakarak adenosine triphosphate (ATP) üretir ve böylece hücrelere enerji sağlarlar.</li>
<li>Zamanla mitokondriler hasar görür. Oksidatif stres, toksinler ve enfeksiyon gibi birçok neden vardır. Bu oksidatif stresin bir kısmı ise direkt olarak mitokondrinin kendi enerji üretim aktivitesidir.</li>
<li>Hasarlı mitokondriler daha az işlevseldir ve besinlerden daha az miktarda ATP üretirler. Bu da enerji eksikliğine sebep olur.</li>
<li>Cildimizde ise yetersiz ATP demek, yetersiz hücre bakımı ve onarımı demektir. Bunun bir sonucu gözle görülür kırışıklık ve sarkmadır.</li>
<li>Uzun zaman önce çalışmalar CoQ10’un mitokondrileri nasıl iyileştirdiğini ve mitokondriyel fonksiyonları artırdığını göstermiştir.</li>
<li>Almanya’nın önde gelen üniversitelerinden birindeki araştırmacılar bunun yaşlanan cilt üzerine etkilerini araştırmıştır.</li>
</ul>
<h4><strong>CoQ10 Faydalarını Yaşlanan Deri Üzerinde Test Etmek</strong></h4>
Araştırmacılar deri yaşlanması üzerine mitokondriyle fonksiyonun etkisini ölçmek için çeşitli yaşlardaki gönüllülerden cilt biyopsi örnekleri almıştır .
Bu örnekleri hücre kültür mediyumlarında canlı tutmuş ve her birinin oksijen tüketim oranını (daha çok tüketim daha çok mitokondriye aktivite demek) ve ATP üretimlerini (daha çok ATP daha aktif mitokondri demek) ölçerek mitokondriyel fonksiyonlarını test etmişlerdir.
Daha sonra biyopsilerin bulunduğu kültür mediyumlarının bir kısmına CoQ10 takviyesi bir kısmına ise kontrol solüsyonu eklemiş ve bunun mitokondriyel fonksiyon üzerine etkilerini ölçmüşlerdir. Yine oksijen tüketimi ve ATP üretimi ölçülmüştür.
<h4><strong>CoQ10 Enerjiyi Restore Etmektedir</strong></h4>
2 önemli bulgu ortaya çıkmıştır.
Öncelikle araştırmacılar oksijen tüketimi ve ATP üretiminin yaş ilerledikçe gerilediğini tanımlayarak mitokondriyel yaşlanma teorisini ortaya koymuş ve bunun insan derisinde de gerçekleştiğini göstermişlerdir.
Yaşlı insanların örneklerinde daha düşük oranda mitokondriyel aktivite ve buna bağlı daha az enerji üretimi olduğunu göstermişlerdir. Aslında mitokondriyel aktivitede her 10 yaş ile artan %10’luk ciddi ve net bir gerileme saptamışlardır.
İkinci çalışmada ise CoQ10’in yaşa bağlı mitokondriyel fonksiyonlarda azalmayı engelleyici rolünü ortaya koymuşlardır.
Araştırmacılar cilt biyopsi medyumlarına CoQ10 eklendiği zaman mitokondriyel aktivitede belirgin bir artış belirlemiştir. Bunu oksijen tüketim hızını ölçerek (mitokondriler enerji üretirken oksijen kullanır) ölçmüşlerdir.
CoQ10 eklenmiş cilt biyopsilerinde oksijen tüketim oranı CoQ10 verilmemiş olanlara göre %30 daha fazla izlenmiştir.
Araştırma CoQ10 takviyesinin mitokondriyel enerji üretimini belirgin oranda restore ettiğini belirtmiştir. Bu sonuç cilt yaşlanmasını azaltma anlamı taşımasıyla oldukça önemlidir. Bu çalışma mitokondriyel enerji üretimini sağlayarak deri dokusunun bakım ve onarımının sağlandığını göstermiştir. CoQ10 eklenmiş hücreler yaşlanmanın getirdiği tahribata karşı savaşma becerisi kazanmıştır.
Bu bulgular deri yaşlanması konusunda endişeler taşıyan kişiler için önem taşımaktadır. Aynı zamanda bu sonuç mitokondri fonksiyonunun düzgün çalışmasını gerektiren tüm diğer organ ve sistemler için de önem taşımaktadır.
<strong>İnsan Çalışmaları CoQ10’in Görünen Cilt Kırışıklıklarına Karşı Savaştığını Göstermektedir</strong>
Slovenya’da bulunan Lujbljana Kozmetik Enstitüsü araştımacıları CoQ10’in görünen cilt kırışıklıkları üzerine etkilerini deri kalınlığı, hidrasyonu, elastikiyeti ve kırışıklıklarını ölçerek araştırmışlardır. Çalışma cilt problemlerinin en belirgin olduğu kış aylarında yürütülmüştür.
Yaşları 45 ila 60 arasında değişen kadınlar çalışmaya dahil edilmiş ve onlardan normalde uyguladıkları rutin cilt bakımlarına ve alışık oldukları diyetlerine devam etmeleri istenmiştir.
Grup rastgele olarak 3’e ayrılmıştır:
<ul>
<li>Plasebo verilenler</li>
<li>Her gün 50 mg CoQ10 takviyesi verilenler</li>
<li>Her gün 150 mg CoQ10 takviyesi verilenler</li>
</ul>
Çalışma 12 hafta sürmüş ve cilt kalitesi ölçümleri başlangıçta, çalışmanın 6. ve 12. haftalarında yapılmıştır.
Bu çalışma sonuçlarına göre :
<ul>
<li>Kırışıklıklar (göz çevresi alanda ölçülmüştür) plasebo grubunda değişmemiş, her iki CoQ10 takviyesi almış grupta ise kırışıklıklarda belirgin azalma izlenmiştir.</li>
<li>Deri elastikiyeti 12 haftanın sonunda plasebo alan grupta %25 azalmış, her iki CoQ10 takviyesi alan grupta ise değişim gözlenmemiştir. Bu sonuç tedavi edilen grup ile plasebo arasında anlamlı fark oluşturmuştur.</li>
<li>Pürüzsüzlük: Tedavi alan ve almayanları bilmeyen bir uzman tarafından değerlendirme yapılmış ve CoQ10 verilen grupta cilt pürüzsüzlüğü %70-82 oranında artmış olarak izlenmiş, plasebo grubunda ise değişiklik olmamıştır.</li>
</ul>
Bu insan çalışması, oral CoQ10 takviyesinin deri yaşlanmasını azaltıcı etkisi ile klinik faydalarını ortaya koyan ilk çalışmadır.
<strong>Nasıl İşler ve Neden Önemlidir</strong>
<strong> </strong>Hücreler düzgün çalışmak için yeterli ve iyi işler bir mitokondriye ihtiyaç duymaktadır – mitokondride bir bozulma bulunduğu dokuda da bozulmaya neden olur.
Enerji dönüşüm sürecinin temelinde elektron transport zinciri yatmaktadır. Bu bir nevi besinlerden elde edilen moleküllerin (özellikle karbonhidrat ve yağlardan) elektronlarını ATP moleküllerine taşıyan elektrik hattıdır. Daha sonra hücreler bu ATP’yi kendi enerjileri için kullanırlar.
Bu süreç esnasında serbest radikaller gibi toksik yan ürünler açığa çıkmaktadır. Bu oksidatif stresin sonucunda zamanla mitokondriler hasarlanmaya başlar. Cilt dokusunda ise bu durum kendini cilt kalitesinde azalma ile gösterir.
CoQ10 elektron transport zincirinde, yeterli elektron transferini kolaylaştırması ile hayati bir rol üstlenir. Aynı zamanda serbest radikal avcısı gibi ortamdaki oksidatif yıkımı da azaltır.
Ancak CoQ10 seviyeleri yaşlanma ile birlikte düşer. Bu durum mitokondrilerin yakıtlarını verimsiz yakmalarına, enerji israfına ve daha fazla toksik yan ürün üretmelerine neden olarak hücreleri göreceli olarak korunmasız bırakır.
Cilt biyopsi çalışmasında CoQ10 adeta elektron transportunu artıran bir ‘’yakıt takviyesi’’ görevi görmüş ve hasarlanmış mitokondrinin getireceği olumsuz sonuçların doğmasını engellemiştir.
Bütün bunlar ne anlama geliyor:
<ol>
<li>CoQ10 takviyesi ilerleyen yaşa rağmen cilt sağlını korumada önemli bir basamak olabilir,</li>
<li>Vücuttaki diğer dokular da CoQ10’den benzer yararları sağlayabilir.</li>
</ol>
<strong>Özet</strong>
Yaşlanmanın bir yönü birikmiş hücresel hasar ve disfonksiyonu kapsamaktadır.
Bu durumun en büyük sebeplerinden biri hücrelerimizdeki fonksiyonu bozulmuş mitokondrilerin artmasıdır.
Bir çalışma CoQ10 ile takviye edilmiş deri hücrelerinde daha sağlıklı mitokondriler bulunduğunu göstermiştir. Bu kanıta ek olarak klinik bir çalışma sonucu, oral CoQ10 takviyesinin yaşlanan derinin görünümünü iyileştirdiğini ve gençleştirdiğini göstermiştir.
Bu bulgular CoQ10’in tüm vücuttaki dokularda gençliğe özgü fonksiyonları desteklediğini göstermektedir.